Skip links

BİRLEŞİK TÜRSAB SEÇİM MANİFESTOSU 2025

Gücümüz Birlikte, Yolumuz Geleceğe

Ancak ne yazık ki bugün, bu büyük kurum vizyonsuz bir yönetim anlayışının eliyle tarihsel misyonundan
uzaklaştırılmış; dar bir çevrenin etkisiz ve içe kapanık vitrini hâline gelmiştir.

Bugün TÜRSAB’ın başında bulunan anlayış, 23 yıldır bu yapının içindedir. Son 8 yıldır ise başkanlık görevini
yürütmektedir. Defalarca “Bu son dönemim,” demesine rağmen geri çekilmemiştir. Bugün yaptığı çalışmalar,
yeniden aday olduğunu açıkça göstermektedir. Ancak hep birlikte gördük ki; 23 yılda yapılamayanlar, 8 yılda
hayata geçirilemeyenler bundan sonra da gerçekleşmeyecektir. Aynı yöntemlerle farklı sonuçlar beklemenin
artık bir hayal olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir.

TÜRSAB, yıllardır aynı çevrelerce yönetilen; sorunları halının altına süpüren, eleştiriye kapalı, üyeye mesafeli
bir anlayışın kıskacındadır.

Umutsuzluk, ilgisizlik ve dağınıklık… Bugün birçok meslektaşımızın bu kuruma dair hiçbir beklentisinin
kalmamış olması tesadüf değildir.

Oysa TÜRSAB; turizmin mutfağında, sahasında, dağında, taşında çalışan binlerce acentanın alın teridir.
Otobüs koltuğundan havalimanı kontuarına, çağrı merkezinden yurtdışı operasyonlarına kadar bu meslek
nefes alıyorsa, bu birlik yaşamaya devam etmelidir. Ve bu yaşam, yeni bir nefese, yeni bir zihniyete muhtaçtır.
İşte bu nedenle; bizler, sahadan gelen, mesleğini aktif olarak sürdüren, TÜRSAB’ı bir temsil alanı değil bir
meslek örgütü olarak gören profesyoneller olarak, Birleşik TÜRSAB Platformu çatısı altında güç birliği
yapıyoruz.

Bu Bir Seçim Değil, Bir Yol Ayrımıdır

TÜRSAB ya eski alışkanlıklarla tükenmeye devam edecek ya da birlikte yeniden inşa edilecek.
Bugün artık değişim yeterli değildir. Bu kurumun kökten bir dönüşüme ihtiyacı vardır.
Bizim vizyonumuz; tek adam yönetiminden kurtulmuş, üyeye hesap veren, katılımcı ve şeffaf bir TÜRSAB’dır.
Bizim yönetim anlayışımız; yukarıdan aşağıya değil, tabandan tavana yürüyen bir akıl birliğidir.
Bizim hedefimiz; yetkinin merkezde değil, sahada, bölgede, ihtisas komitelerinde ve temsilciliklerde
güçlenmesidir.

Birleşik TÜRSAB olarak söz vermiyoruz; Taahhüt ediyoruz:

  • TÜRSAB’ın teşkilat yapısı, merkezden bölgeye yetki devriyle yeniden yapılandırılacak.
  • Mali kaynaklar, sadece belli çevrelerin değil TÜM acentaların yararına, şeffaf ve denetlenebilir biçimde
    kullanılacak.
  • Eğitim ve mesleki gelişim, TÜRSAB’ın asli görevi olacak.
  • Dijitalleşme, acentanın işine yarayan, günlük hayatını kolaylaştıran somut projelere dönüşecek.
  • Devletle ilişkiler; kavga değil çözüm temelli, eşit ve saygın bir iş birliği çerçevesinde yürütülecek.
  • Tanıtım faaliyetleri, şov değil stratejik sonuçlar doğuracak biçimde, üyelerin katkısıyla ve faydasına
    planlanacak.
  • TÜRSAB, kendi içine kapanan değil; ülke turizmine yön veren, tüm paydaşlarla güçlü ilişkiler kuran bir sektör
    öncüsü olacaktır.

Endişelerimizde ne kadar haklı olduğumuz; mevcut yönetimin 27 Mayıs tarihinde; yani Olağan Genel Kurula
yalnızca beş ay kalmışken, üstelik turizm sezonunun tam ortasında, üyelerin katılımının en düşük olacağı bir
dönemde alelacele yaptığı Olağanüstü Genel Kurul çağrısıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Bu, yangından mal kaçırır gibi yürütülen, tartışmadan ve ortak akıldan uzak bir süreçtir.
Bu sadece TÜRSAB’ın geçmişten gelen birikimlerini yok etme değil; geleceğine de ipotek altına alma
girişimidir.

Görev süresinin bitimine aylar kalmış, “Bir daha aday olmayacağım,” diyen bir yönetim, neden
böylesine kapsamlı ve sınırsız yetkiler talep eder?

Bu sorunun cevabı, her sağduyulu üye için ortadadır.

Bu nedenle inanıyoruz ki; aklın, vicdanın ve sorumluluk bilincinin sesi, bu dayatmaya izin vermeyecektir.
Bu anlayışa sessiz kalırsak; sadece bu kurumu değil, mesleğimizin onurunu ve geleceğini de yitiririz.
Artık yeter deme zamanı geldi ve geçti bile;

Bu kurum kimsenin kişisel vitrini değil, binlerce acentanın ortak evidir.

Bu evin sahibi de yöneticisi de tüm TÜRSAB üyeleridir.
TÜRSAB’ı yeniden ayağa kaldıracak olan ne bir kişi ne de bir zümredir.

TÜRSAB’ı kurtaracak olan yine TÜRSAB üyeleridir. Hep birlikte omuz omuza veren, yan yana duran, sözünü
sakınmayan TÜRSAB üyeleri.

Bu mücadele sadece seçim sandığında değil; vicdanlarda ve sahada kazanılacaktır.
Turizm sektörünün kıymetli paydaşları, değerli kamuoyu ve sevgili meslektaşlarımız;
Bu çağrı, sadece geçmişin hesabını sormak için değil; geleceği hep birlikte kurmak içindir.

Çünkü biz biliyoruz ki:
“Turizmin gücü, birliğimizden geçer. TÜRSAB, bu birliğin ta kendisidir.”

Gelin, TÜRSAB’ı yeniden üyelerinin yönettiği, ortak irade ile şekillenen, güçlü bir meslek örgütüne
dönüştürelim.

Gelin, hep beraber TÜRSAB’ı ezilen değil izlenen, konuşan değil çalışan, “ben” değil “biz” diyen; ama her
şeyden önemlisi bir kişinin kısıtlı vizyonundan kurtarıp el ele vererek omuz omuza güçlü bir birlik haline
getirelim.

BİRLEŞİK TÜRSAB PLATFORMU